Stres insanda tehdit ve güvensizlik, emniyetsizlik hissi uyandıran kişi, olay ve uyaranlara karşı vücuda oluşan psikolojik ve fizyolojik tepkiler olduğunu belirten Op. Dr. Gençsoy, “ Stresi oluşturan en büyük etken bilinmezliktir. İnsanları bilmedikleri korkutur ve korku ile endişe stres sebep olur. Bunu düşünerek özellikle ilk detaylı görüşmede olabildiğince hastanın üreme potansiyelini, gireceği tedavi sürecindeki aşamaların bütün detaylarını, ağrı duyma riski olan aşamaları, yumurta toplandıktan sonra karşımıza çıkabilecek riskleri ve tüm olumsuzlukları bilmek olağan dışı bir durum karşısındaki negatif tepkinin ve hastanın kuruma ve doktora olan güveninin sarsılmasının önüne geçecektir” diye konuştu.
Stresin fizyopatolojik etkileri olduğunu vurgulayan Op. Dr. Gençsoy, “ Stres altındaki bir kişinin nabzı, nefes alışları bile değişmekte, uyku düzeni, yeme alışkanlıkları değişmektedir. Bütün bu patolojik değişimler elbette ki hormonal bir değişikliğin sonucudur. Bu bozulan hormonal durum kadın da üreme potansiyelini de olumsuz etkilediğine dair bilimsel çalışmalar vardır. Buna ek olarak, aşırı stres kadınlarda fallop tüpü spazmlarına, erkeklerde ise sperm sayısının azalmasına da neden olabilmektedir. Ayrıca, stresin nasıl tanımlandığı da önemlidir. Kronik stresin depresyona neden olabileceği göz önüne alındığında, depresyonun yumurta kalitesini olumsuz etkilemesi ve depresyondaki kadınların iki kat düşük tehlikesiyle baş başa olması, bize stresin dolaylı olarak infertilite tedavisini olumsuz etkilediğini göstermektedir. Stres altındaki birey sürekli olarak kendini değersiz hisseder, sosyal olarak içe kapanabilir. Takıntı derecesinde çocuk sahibi olmak ile ilgili konuları irdeler ve gündemi tamamen bununla meşguldür. Kişi konsantrasyon güçlüğü içindedir ve eşi ile ilişkisi bozulabilir” ifadelerini kullandı.
Op. Dr. Suzan Gençsoy stres varlığında genel olarak yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
– İnfertilite probleminizin nedeni ve uygun tedavi seçenekleri hakkında tam bir bilgi edinin.
– Siz ve eşinizin ortak bir görüş birliğinde olduğu bir tedavi planınız olsun.
– Eşinizle açık ve etkili iletişim kurmaya özen gösterin.
– Değişik sanatsal,kurslara katılabilirsiniz (ör: resim yapma, ahşap boyama, vb.)
– Fiziksel ve duygusal gerilimi azaltmak için, abartılı olmamak kaydıyla ve uzmanınıza danışarak, spor (özellikle yavaş tempolu yürüyüşler) yapabilirsiniz.
– Yoga, meditasyon gibi stres azaltma tekniklerini psikoloğunuza danışarak öğrenebilirsiniz.
– Kafein ve diğer vücutta uyarıcı etki yapan maddeleri almayın.