Laparoskopik cerrahi nedir? Nasıl uygulanır? Hastalara ve özellikle de jinekolojide kadınlara ne tür avantajlar getirir? Kısırlık ve tüp bebek tedavisinde laparoskopik cerrahinin yeri nedir? İstanbul Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi’nden Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Aret Kamar Sağlığım İçin Herşey’e anlattı.
Laparoskopik cerrahi nedir? Nasıl uygulanır?
Laparoskopik; yani kapalı ameliyatlar, karından kesi yapılmadan birkaç ufak delik açılarak yapılan ameliyatları ifade eder. Aslında laparoskopik cerrahi uzun yıllardır Türkiye’de yapılıyor. Ancak başta bu kadar deneyimli değildik. Laparoskopik cerrahiler başlangıçta “bir bakalım hasta neden hamile kalmıyor ya da hasta artık çocuk düşünmüyor, tüplerini bağlayalım” durumlarında kullanılıyordu. Yine laparoskopide kullanılan aletler, teknoloji de bu kadar gelişmiş değildi. Açık cerrahide gerçekleştirilen her şey kapalı cerrahide sağlanamıyordu. Dolayısıyla laparoskopik cerrahi başta daha çok tanısal amaçlı kullanılıyordu. Bugün artık öyle bir hale geldi ki; sezaryen hariç kanser cerrahisi gibi tüm ameliyatlar laparoskopiyle rahatlıkla yapılabiliyor.
HASTA KISA ZAMANDA KENDİNİ TOPARLIYOR
Avantajları nelerdir?
Karın kesilmediği için hastanın kendini toparlama zamanı çok hızlıdır; yani siz karın içerisinde çok ciddi bir ameliyat yapıyorsunuz, miyom alıyorsunuz hatta bir sürü miyom alıyorsunuz, hatta kanser cerrahisi alıyorsunuz, kocaman bir kist çıkarıyorsunuz. Hasta yatağına alınıyor ve hasta yatağına alındıktan sonra çok kısa bir zamanda kendini toparlıyor. Bir süre sonra normal yemeğini yiyebiliyor. İki-üç gün sonra işine dönebiliyor. Eğilip kalkmasında, oturmasında, yıkanmasında, duş almasında herhangi bir sıkıntı olmuyor. Yani hastaya çok ciddi konfor sağlıyor. Laparoskopik cerrahide kamera ile karnın içerisindeki bütün ince detaylar görülebiliyor. Robotik cerrahi ile bu görüntüler üç boyutlu olarak da gösterebiliyor. Çok daha geniş kapsamlı ameliyatlar yapılabiliyor.
HANGİ PROBLEMLERDE KULLANILIYOR?
Kısırlık ve tüp bebek alanında ne tür avantajlar getirdi. Ne tür alanlarda kullanmaya başlandı?
Doğurgan yaştaki kadınların en büyük problemlerinden bir tanesi tüplerdeki sorunlardır. Tüberküloz geçiren kadınların bir kısmının rahim ve tüpleri bundan etkilenebiliyor. Kadınlar daha önce ameliyat geçirmiş olabiliyor. Bu ameliyatlardan sonra karnın içerisinde yapışıklar olabiliyor ve yine tüpler etkilenebiliyor. Yine kadınlarda çikolata kistleri çok sık olarak karşımıza çıkıyor. Çikolata kistleri karnın içerisinde yapışıklıklara sebep olup, tüpleri tıkadığı için kadınların doğurganlığını etkileyebiliyor. Yumurtalıkta çeşitli kistler de olabiliyor. Bu da doğurganlığı etkileyen bir sebeptir. Kadınlarda miyomlar yerleşim yerleri itibariyle rahmin içerisine bebek yerleşmesini engelleyebilecek kadar büyük ya da rahmin içinde endometruim denilen iç tabakayı işgal edebilecek kadar büyük olabiliyorlar. Ve kadınlar doğurganlık açısından bunlardan etkilenebiliyorlar. Bütün bunların cerrahi tedavisini ise laparoskopiyle yapmak mümkün.
Histerokopi, rahim içerisini etkileyen problemleri çözdüğümüz bir ameliyat çeşididir. Bir endoskopi çeşidi de diyebiliriz. Bu cerrahilerle kadının doğurganlığını etkileyebilecek polip, miyom, tüpteki problemler, çikolata kisti gibi tüm problemler giderilebiliyor. Kimi zaman bu cerrahiler sonrasında bazı hastalar, tüp bebek tedavisi de görmeden kendiliğinden hamile kalabiliyor. Örneğin, karnın içerisinde çok ciddi yapışıklıklar var ve bu ciddi yapışıklıklar yumurta ile spermin bir şekilde buluşmasını engelliyorlar. Laparoskopi ile yapışıklıklar açılıyor ve mikro cerrahi yöntemlerle tüpün ve yumurtalığın anatomisi normal haline gelebiliyor. Ve kadının doğal yolla hamile kalmasını da sağlayabiliyorsunuz. Tıkalı olan tüplerde tıkalı olan tüpleri çıkartıp, kalan tüpleri uç uca ekleyerek yine mikro cerrahi yöntemle kadının doğal yoldan hamile kalması sağlanabiliyor.
HAMİLE KALMA ŞANSINI ARTIRMAK İÇİN…
Miyomların bazen çikolata kistlerinin ya da yumurtalık kistlerini alınması tüp bebeğin şansını da yükseltiyor mu?
Düşünün ki; bir rahimde bir sürü miyom var. Her zaman bir tane de olmayabiliyor. Rahmin şeklini bile bozabiliyorlar. Aynı bir patatesin üstündeki yumrular gibi düşünün, siz onları temizlediğiniz, aldığınız zaman normal görüntüye dönüyor. Rahimde kisti miyomlardan temizlendiğinde normal anatomisine geri dönüyor. Eğer her şey yolunda; ama sadece bebeğin yerleşmesi ile ilgili bir problem varsa; rahmin içini etkileyen miyom ve poliplerin alınması, doğuştan gelen bir perdenin kaldırılması, bozuk olan bir tüpün alınması ya da kapatılması, çikolata kistinin temizlenmesi ile kadının kendi kendine hamile kalabilme şansı artırılmış oluyor.
Yurtdışından pek çok çiftte tüp bebek tedavisi için Türkiye’ye geliyor. En çok hangi ülkelerinden geliyorlar? Gelmeden önce nelere dikkat etmeliler?
Almanya, Avusturya, Hollanda, Afrika’nın kuzeyindeki ülkeler, Ortadoğu’daki ülkeler, Irak, Suriye, İran, Azerbaycan gibi birçok ülkeden hasta geliyor. Öncelikle gelemden önce tüp bebek yaptırmayı düşündükleri hekim, merkez ile iletişime geçmeliler. Biliyorsunuz artık teknoloji gelişti. Filmlerini, kan tahlillerini gösterebilirler. Bu ön iletişim eksik olan tetkiklerin sağlanması açısından önemlidir. Ve hasta buraya hazır bir şekilde gelmiş olur. Hastaların genelde buraya adetlerinin üçüncü, dördüncü günlerinde gelmesi istenir. Yumurtalığının ve rahmin durumuna bakılır ve bir problem yoksa tedaviye başlanır. Bazı tahliller hemen aynı ayda sonuçlanmayabiliyor. Örneğin özellikle daha önce düşük yapan hastalarda, gebelik kaybı olanlarda gerekli görülmüş bir genetik test 20-25 günde sonuçlanabiliyor.
Tüp bebek tedavisi sadece çocuk sahibi olamama durumunda değil, aynı zamanda anne ya da baba adayı bir hastalık taşıyorsa bu hastalığın çocuğa geçişini engellemek amacıyla da yapılabiliyor. Bu testler bazen iki-üç ay sürebiliyor. Dolayısıyla önceden mutlaka iletişimde olmak gerekir. Her şey normal giderse adet döneminde hastayı gördükten sonra iğnelerle ya da haplarla 10-12 gün bir ilaç tedavisi sağlanıyor. Yumurtalar çoğaltılır, üç-dört günde bir takipleri olur. Yumurtalar istenilen boya geldiğinde, hafif bir anesteziyle toplanır. Daha sonra kişi aynı gün taburcu edilir. Bundan sonraki süreç laboratuvar sürecidir. Yumurtalığın kaliteli olup olmadığına bakılır.
20 GÜN İÇERİSİNDE TÜP BEBEK SÜRECİ TAMAMLANIR
Tüp bebek tedavi süreci ne kadar sürer?
Her şey normal seyrinde ise genellikle yumurta toplandıktan sonra yumurtaların ve embriyoların sayısına göre 3-5 gün içerisinde transfer edilir. Yani adetten itibaren hastaya transfer edilecekse 17-18 gün içerisinde tedavi tamamlanmış olur. Belki transfer sonrası 2 gün de hasta dinlendirilebilir. Kısacası önceden konuşulmuş, ayarlanmış, tahliller görülmüşse yeterli 20 günlük bir periyot yeterlidir. Ancak kadının tedavi süreci içerisinde hormon sonuçları çok yüksekse bu hastalara hemen transfer edilmez. Gebelik şansını artırıp daha sonraki ay transfer edilmesi tercih edilir. Rahmin içinin kalınlığı çok elverişli değilse transfer edilmez. Yine kadının 15’ten fazla yumurtası geldiyse, kadını riske sokmamak, rahatlatmak amacıyla da transfer edilmez. Bu durumda yumurtalar toplandıktan sonra ülkelerine dönebilirler. Transfer daha sonra gerçekleşir.