Doğal yolla çocuk sahibi olamayan, kısırlık sorunu yaşayan çiftler, yardımcı üreme yöntemlerinden destek alırlar. Tüp bebek tedavisi kendiliğinden çocuk sahibi olamayan çiftler için umut olan bir tedavi yöntemidir.
Tüp bebek tedavisinin başarılı sonuçlanması kadar başarısız sonuçlanması da doğaldır. Ancak bizim hedefimiz elbette bize başvuran her çifti tedavi sonunda eve bebekle göndermektir. Tüp bebek tedavisindeki yenilikler ve gelişen tıp teknolojisi tüp bebek tedavisi başarı oranlarını yükseltmektedir. Mikroçip Uygulaması, Embriyo Havuzu, Genetik Testler, Yumurta Dondurma, Embriyo Dondurma, Embriyoskop gibi son teknolojik uygulamalar tüp bebek şansını arttıran uygulamalardır.
Günümüzde kısırlık sorunlarının yüzde 50’sinde erkek faktörü ön planda. Sperm sayı ve hareketliliğindeki yetersizlik ya da sorunlar kendiliğinden gebelik şansını oldukça düşürmektedir. Ancak son yıllarda geliştirilen ve bizim de uygulamakta olduğumuz, oldukça umut vaat eden mikroçipli tüp bebek tedavisi, birçok anne ve baba adayının bu arzularını gerçekleştirmesine yardım etmektedir.
Mikro akışkan çip teknolojisi ile spermler arasından DNA yapısı en ideal olanı seçmek mümkün. Bu sayede daha iyi embriyolar oluşturulabilmekte ve daha başarılı neticeler elde edilmektedir. Sperm çipleri mikro kanalcıklardan meydana gelir. Mikro kanallar da iyi kalitedeki spermlerin seçimine yardım eder. Bu yöntem ile sağlıklı olmayan, DNA’sı ufak da olsa hasar görmüş her sperm bir bölümde toplanır. Diğer bölümde ise, kaliteli ve hasarsız olan sağlıklı spermler mikro kanallardan geçer ve orada toplanır. Dolayısı ile sağlıklı spermlerden oluşturulan embriyolarla daha yüksek gebelik sonuçları elde etmekteyiz. Tüp bebekte mikroçip uygulamasının en büyük avantajı erkek kısırlığı söz konusu ise, baba adayının sperm sayısının az olması durumunda, çiftlerdeki hamilelik elde etme oranını arttırmasıdır. Çünkü spermler seçilirken en kaliteli ve en sağlıklı olanlar tercih edilmektedir. Bu sayede oluşturulacak embriyoların da DNA yapısı kaliteli olmaktadır ve embriyolar rahme daha kolay tutunduğu için gebelik şansı artmaktadır.
Anne olmak isteyen kadınların ihtiyacı olan en önemli şey sağlıklı, kaliteli ve yeterli sayıda yumurtaya sahip olmalarıdır. Ne yazık ki bazı kadınlar bu şansa sahip olamamakta, bazen de genetik faktörler ya da daha önce geçirilmiş olan yumurtalık ameliyatları, çikolata kisti gibi sorunlar kadınların anne olmasının önündeki en büyük engel olarak karşımıza çıkmaktadır. Yumurta rezervi ve kalitesini belirleyen en önemli faktörlerden biri anne adayının yaşı. Ayrıca sigara içmek de yumurta sayısını ve kalitesini olumsuz etkilemektedir.
Ailede anne ya da teyze gibi birinci derecedeki yakınların erken menopoz hikâyesi var ise bu kadınların çok daha dikkatli olmaları gerekmekte…
Embriyo havuzu yönteminde; yumurta rezervi az olan ya da yumurta kalitesi iyi olmayan kadınlarda birkaç değişik protokol uygulayarak aynı adet döngüsü içinde 2 ya da 3 kez yumurta toplanmakta ve daha sonra bu yumurtalar eşinin spermleri ile döllenerek embriyo elde edilmekte ve bu embriyolar dondurulmaktadır. Bu yöntem 3-4 defa ya da daha fazla uygulandığında çok sayıda embriyo elde edebilmekteyiz, böylece genetik tanı yöntemleri ile içlerinden sağlıklı olanı seçerek ailelerin bebek sahibi olma şanslarını artırmaya çalışmaktayız.
Anne veya baba adayında kromozom testlerinde bir anormallik çıkması, bebeği çok ciddi etkilemektedir. Anne veya babadaki bozukluklar dengeli, yani yerleri değişik olmakla beraber bir gen eksikliği olmaması nedeniyle bir sağlık sorunu olmazken, bu genetik bozukluk normal geçiş mekanizmalarını kullanarak bebeğe geçerken etkilenmiş kromozomların düzgün olarak geçiş yapmaması bazı genlerin eksik geçiş yapmasına yol açmaktadır. Bu da embriyonun yerleşmemesine, düşük olmasına veya anomalili bebek olmasına yol açmaktadır.
Tüp bebek merkezlerinde embriyolar anne rahmine yerleştirilmeden önce incelenebilmekte ve böylece bazı kalıtsal hastalıklar açısından problem olup olmadığı konusunda tarama yapılabilmektedir. Bu şekilde tüp bebek tedavisi ile bebek sahibi olmaya çalışan çiftlerin embriyoları incelenecek, en sağlıklı ve iyi kaliteli olanlar seçilip, anne rahmine yerleştirilecek ve aynı zamanda kalıtsal hastalık açısından problemli olanlar da elenebilecektir. Etkilenmemiş embriyoların anne rahmine yerleştirilmesi ile tüp bebek tedavisinin şansı da artacaktır. Seçilmiş olan embriyolar transfer edileceği için, riskin ortadan kalkması sağlanarak, sağlıklı embriyolardan sağlıklı bebeklerin dünyaya gelmesi hedeflenmektedir.
Tekrarlamış ve başarısız olmuş tüp bebek tedavilerinde düşünülmesi gereken bir yöntem olabilen genetik test, ileri kadın yaşı nedeniyle artan genetik kusur riskinden dolayı ortaya çıkan başarısızlık riskini de azaltabilmektedir.
Yumurtalık rezervi kadının doğurganlık potansiyeli, hamile kalma kapasitesi olarak tanımlanabilmektedir. Yani yumurta rezervi bir kadının yumurtalıklarında bulunan foliküllerin (yumurtaların) sayısal olarak miktarını ve kalitesini ifade etmektedir. Çocuk sahibi olmak isteyen kadınların yumurta rezervlerinin değerlendirilmesi çok önemli. Bu değerlendirmenin sonuçlarına bağlı olarak infertilite (kısırlık) tedavisi için uygulanacak yöntem hakkında ve kişinin hamile kalma şansı hakkında önemli bilgiler elde etmekteyiz. Over rezervinin yüksek olması kadının yumurtalıklarında foliküllerinin fazla, kaliteli ve hamile kalma şansının yüksek olduğunu göstermektedir.
Yumurta dondurma işlemi, kadının yumurtalığından elde edilen yumurtanın (oosit) saklanarak ileride kullanılması amacıyla dondurulması işlemidir. Kadın yumurtalıklarından vajinal ultrasonografi yardımı ile toplanan yumurtaların laboratuar ortamında vitrifikasyon yöntemi ile dondurulduğu bu yöntem, yumurtaların çok uzun bir süre muhafaza edilerek saklanmasını sağlamaktadır.
Önceleri yalnızca kanser tedavisi görecek hastalara yumurta dondurma izni veren Sağlık Bakanlığı, yeni yönetmelik düzenlemesi ile yumurta rezervi düşük olan tüm kadınlara “yumurtalarını dondurma hakkı” yani “anne olabilme şansı” sağlamaktadır. Yumurta rezervi az olan genç, evli, bekâr, her kadın yumurtalarını dondurup istediği zaman anne olma şansını elde edebiliyor. Daha önce bunun müddeti 5 yılla sınırlıydı. Bu süre şimdi 5 yıllık periyotlarda bakılarak limitsiz hale getirildi.
Tüp bebek tedavisi sırasında beklenmedik bir durum geliştiğinde, transfer yapılmasına elverişsiz bir durum olduğunda, çatlatıcı iğne günü progesteron düzeyinde yükselme durumunda, çok fazla sayıda yumurta elde edilip rahim içinde sıvı birikmesi olduğunda mevcut embriyolar dondurulup şartların daha uygun olduğu bir başka adet döneminde doğal ortama daha yakın bir rahim kalınlığı ve hormonal düzeyde transfer yapılması sureti ile gebelik şansı artırılabilmektedir.
Standart inkübatör sisteminde embriyonun sadece bölünmesi ve son durumuna bakılabilmektedir. Bu yüzden hızlı mı, yavaş mı geliştiği takip edilememekte, hangi embriyonun daha yüksek gebelik şansına sahip olduğu kesin olarak bilinemeden anne adayının rahmine transfer edilmektedir.
Geleneksel inkübatör yöntemlerinde embriyolar belirli günlerde kontrol amaçlı dışarı çıkarılır. Amaç gelişimini kontrol etmek ve anne adayına transfer için uygun olup olmayacağına ya da hangi gün transfer edilmesinin gebelik oranını olumlu etkileyeceğine karar vermektir.
Bu yüzden anne rahmine en yakın atmosferi yaratan embriyoskop kullanımı, embriyoların gelişim takibi dışında sağlıklı korunmaları açısından büyük önem taşımaktadır.
Tekrarlayan gebelik kayıplarında, ileri yaş dolayısıyla yumurta rezervi ya da kalitesi düşük ve tekrar deneme şansı olamayabilecek adaylarımıza en doğru embriyoyu seçmek için embriyoskop önerilmektedir.
Sevgili okurlar gördüğünüz gibi tüp bebek tedavisinde pek çok yenilik var. Önemli olan, doğru hastaya doğru tedaviyi doğru zamanda yapabilmekte. Bu nedenle tedaviye karar verirken uzun süre iletişim halinde kalabileceğiniz, güvenilir ve en önemlisi bu alanda uzun yıllar emek veren bir merkezi tercih etmenizi öneririm. Yeni yılda isteyen herkesin sağlıklı bebeklere sahip olmasını dilerim.